Kendini tanımanın ve yaşanılan ortamın değeri nedir?


 

Kendimi birkaç kelimeyle açıklamak zorunda kalsam? Şu anda ne olduğumu söyleyebilirim. Şu anda mesela babayım, kızımla olan ilişkim beni çok ilgilendiriyor. Çünkü çok değişti, şu an dokuz yaşında ve gerçekten çok zorlanıyorum. Böyle inanılmaz zorlanıyorum yani. Hayatımdaki en ilginç konulardan biri benim için. Yani onunla ilişkimi tekrar kurmak artık… Çünkü çocukluk evresinden yavaş yavaş çıkmaya başladı ve çok kuvvetli bir birey ve bunu tutabiliyor. Onunla diyaloglarımızın gelişmesi beni çok heyecanlandırıyor.

 

Şu an sanatçıyım mesela, sanat projelerim çok heyecanlandırmaya başladı beni, yani yaklaşık dokuz, on yıldır sanat projeleri yapıyorum ama şu an galiba her şeyi bırakıp bir süre sadece sanat yapmak istiyorum. Bir tane Mahlas diye bir projeyle uğraşıyorum, ona kendimi adamak istiyorum. Onun büyük bir heyecanı var içimde. Bu kadar. Genel olarak tanımlamak istersem; kaçmayayım, biraz daha zorlayacağım, bir şey çıkar mı bilmiyorum ama bir düşüneyim. Sohbeti seven biriyim. Düşünce deneylerini de seven biriyim. Araştırmayı da seven biriyim.

 

Dış Ses: O zaman hikâye anlatıcısı diyebiliriz?


 

Evet, hikâye anlatıcılığı var ama şu farkı var, hikâye anlatıcılığından, çok ufak farkım var, biraz. Hani, hikâye anlatıcılığı olmayan nedir işte, sahadadır, yapıyordur, bir de anlatıyordur değil mi? Ben aradayım. Onu seviyorum. Biraz yapıp biraz anlatmayı seviyorum. Sadece anlatmayı çok sevmiyorum. Çünkü sadece anlattığım zaman, bir yerden sonra tıkanıyor, üzerine spekülasyon yapabileceğim malzeme tükenmeye başlıyor bende. O yüzden biraz yapıyorum, biraz anlatıyorum. En sevdiğim oran o aslında.