8.0
Puan

Artıları

  • Etkileyici müzik
  • Özgün senaryo
  • Cesur konu seçimi

Eksileri

  • Profesyonel oyuncu azlığı
Müzik
9
Oyunculuk
7
Sinematografi
8
Dekor
8

Son Karar

Ele aldığı cesur konularla, hayran bırakan müziğiyle samimi bir yol filmi.

YARIM AY | HALF MOON – 2007


 

 

Bahman Ghobadi’nin yönettiği 2007 yapımı İran filmi. Film ele aldığı cesur konuları

anlatırken yavan bir dramatizmden fazlası olduğunu ispatlıyor. Filmin konusu İran’da yaşayan ve  Kürt dünyası için çok önemli bir isim olan Mamo’nun(İsmail Ghaffari) müzik grubunu toplayıp, Irak’ta vermek istediği konseri için çıktığı yolculuktur. Film hikayesini anlatırken bir yandan da yaptığı felsefi ve sanatsal espiriler ile bize sadece bir diaspora filmi olmadığını gösteriyor.

 

Açılış sahnesinde Kako’nun Søren Kierkegaard’dan alıntıladığı “Ölümden korkmuyorum çünkü ben varsam o yok ve o varken ben yokum”  cümlesi filme hakim olacak temayı bize haber veren cinsten. Filmin kuşkusuz politik bir mesajı olan, 1334 sürgün kadının köyü sahnesi ise filmin su götürmez bir şekilde en etkileyici sahnelerinden biri. O kadınların hangi suçtan dolayı sürgünü hak ettikleri elbette tahmin edilebilir fakat bir kaç defa tekrar edilen 1334 sayısı sanki Ghobadi tarafından daha farklı bir anlam içeriyor. Yine filmde yorumu izleyiciye açık olan ölüm temasının işlendiği birçok sahne aslında bize didaktik olarak bir şeyler anlatmaktan çok bizi düşünmeye ve fikir yürütmeye sevk etmek istiyor. Film belli aralıklarla bize yarım olan şeyleri hatırlatırken kanaatimce zirveye çıktığı yer Mamo’nun konser için hazırladığı konuşma metnine eklemek istediği “...ve de ruhani bir sesin de bize eşlik edeceğini ekle oraya. Bunca yıldır yitip gitmiş bir ses. Katledilmiş bir ses. Nesli tükenmiş bir ses.” cümlesi ile kadın sesinin “bunca yıldır” yasaklı olmasıyla yarım kalmış İran müziğini işaret ettiği sahnedir.

 

 

Filmin mesajını net verdiği yerlere gelecek olursak; kendi ülkesinde Farslaştırma politikası altında ezilen Kürt sanatçılar, Irak sınırına yaklaştıkları zaman “Ne görürlerse ateş eden” hiçbir şeye saygıları olmayan  Amerikan askerleri, sınırda tek bildiği Türkçe cümle ‘seni seviyorum’ olduğu için Kako’ya dayak atan Türk askerleri ve bunun gibi daha birçok sahne.

 

Sevgili dostlar filmle alakalı son sözlerimiz ise Bahman Ghobadi filmlerinde profesyonel oyuncu kullanmamayı seçtiği için filmlerine bir doğallık havası hakim. Fakat elbette bu tercihin bazı sahnelerde işini zorlaştırdığı olabiliyor. Lakin bu filmi değerli kılan asıl şey kendi özünü kendi değerlerini kendi anlatım üslubuyla anlatması.Yani özgünlüğü hedeflemesi. Kanaatimizce amacı, genel kabul görmüş gişe filmi kalıplarının dışında olmaya çalışmak olan her film gibi bu filmde takdiri hak ediyor.