POZİTİVİZM VE TOPLUM BİLİM


Auguste Comte “Toplumun bilgisi yalnızca bilimsel araştırma aracılığıyla ve toplumsal istikrar ve toplumsal değişimi yöneten yasalar gözlemlenerek elde edilebilir. Bu yasaların bilimsel anlayışı değişimi getirebilir. Bilim daha iyi bir dünya inşa etmek için kurulabilir.” diye düşünen bir aydınlanma çocuğudur. Düşüncelerinin kökleri rasyonel ve objektif bir odağa sahip olan Akıl Çağı’nın ideallerine dayanmıştır.

18.yüzyıl sonunda artan sanayileşme ve Fransız Devrimi’nin etkileri toplumda köklü değişikliklere yol açarken birçok düşünür bu durumu açıklamaya girişmiştir. Adam Smith gibi düşünürler ekonomik temelde; Jean Jacques Rousseau gibi kimi düşünürler ise bunu siyaset felsefesi üzerinden yapmıştır. Adam Ferguson modernizasyonun sosyal etkilerini açıklasa da henüz hiç kimse siyasi ve ekonomik kuramlara denk bir toplumsal ilerleme açıklaması sunmamıştır. Fransa’daki bu bu toplumsal belirsizliğin arka planında, sosyalist filozof Henri de Saint-Simon bir yandan değişimin nedenlerini tahlil ederken bir yandan da düzenin yeniden nasıl tesis edilebileceğini araştırmıştır.

Auguste Comte, 1798’de Fransa, Montpellier’de dünyaya gelmiştir. Ailesi Katolik ve monarşi yanlısı olsa da Auguste dini reddetmiş ve cumhuriyetçiliği benimsemiştir. 1817’de toplumun bilimsel incelenmesi hakkındaki fikirlerini önemli ölçüde etkileyen Henri de Saint-Simon’un asistanı olmuştur.  Saint-Simon toplumsal ilerlemenin birçok aşamadan geçtiğini ileri sürmüştür fakat bu fikri toplumu bilimsel prensipler temelinde incelemeye dönük kapsamlı bir yaklaşıma dönüştüren Auguste Comte olmuştur. İlk başta “sosyal fizik” terimini kullanan Comte daha sonra bunu “sosyoloji” olarak tanımlamıştır. 1824 yılında fikirsel anlaşmazlıklar sebebi ile ile Saint-Simon’un yanından ayrılmış ve John Stuart Mill ve diğerlerinin desteğiyle Olgusal Felsefe Dersleri eserini yazmaya başlamıştır.

Aydınlanma sırasında bilimsel metodun ortaya çıkışı Comte’un felsefeye yaklaşımını etkilemiştir. Comte doğa bilimlerinin ve metodolojinin detaylı bir incelemesini yapmış ve tüm bilgi kollarının bilimsel prensipleri benimsemesi ve kuramını gözleme dayandırması gerektirdiğini ileri sürmüştür. Comte’un “pozitivizm” felsefesinin merkez argümanı, her şeyin geçerli bilgisinin yalnızca pozitif, bilimsel araştırmadan türetilebileceğini savunmuştur. Comte bilimin dönüştürücü gücünü Sanayi Devrimini getiren bilimsel keşiflerde görmüştür. Sanayi Devrimi ise içinde yaşadığımız modern dünyayı oluşturmuştur.

Comte’un toplumun bilimsel incelenmesinin, bilgiye ulaşma arayışımızdaki ilerlemenin birikimi olduğu argümanı, Henri de Saint-Simon’un bir fikrinden etkilenmiştir ve “üç aşama yasası” olarak ifade edilir. Buna göre, fenomenlere ilişkin anlayışımız üç aşamadan geçer: Tanrı veya Tanrıların herşeyin nedeni olarak görüldüğü teolojik aşama; açıklamanın soyut varlıklar üzerinden yapıldığı metafizik aşama ve bilginin pozitif metodlarla doğrulandığı pozitif aşama.

Comte Fransa toplumunun Aydınlanma’ya kadar teolojik aşamada olduğunu ve Fransız Devrimi sonrası metafizik aşamaya geçtiğini öne sürmüştür. Devrim sonrası toplumun  eksikliklerinin farkına varılarak sosyal düzenin bilimsel olarak belirlenebileceği pozitif aşamaya geçmenin artık mümkün olduğuna inanmıştır.

Comte’un pozitivizmin siyasi sitemde nasıl uygulanabileceğini anlatması, objektif bilimsel bir yaklaşımdan toplumun nasıl olması gerektiğinin subjektif ve yarı dinsel yorumuna yönelmiş olması şöhretine gölge düşürmüştür fakat yine de Comte’un değeri kendisinden sonra gelenlere çalışabilecekleri sağlam bir temel sunmuş olmasıdır.

 

“Bilim öngörüyü, öngörü eylemi doğurur”

– Auguste Comte | 1798 – 1857