Türkiye’de astrofiziÄŸin dünü, bugünü ve yarınından bahsedebilir misiniz?

Astrofizik, daha önce bir astrofizik var yani işte yıldızlar nasıl çalışıyor bunun fiziğini yapmak, bir de gözlemlerini yapmak, astronomi var. Bu ikisi de çok iç içedir. Türkiye’de astronomi, geleneksel olarak işte önce İstanbul, sonra Ankara, daha sonra Ege üniversitelerinde öteden beri var olan bir bilim dalı ve astronomlar da başka bilim dallarına göre, biraz da kamuoyunun ilgisi sebebiyle daha dışarıya dönük türlerde konuşurlar, kendi konularında falan.


Çok önemli bir hizmet topluma çünkü astronomi de insanların bilimle ilgi kurmalarına kolaylık gösteren bir bilim dalı. Türkiye’deki astronomi camiası bunu yapmıştır.


İkincisi, kendi aralarında bütün akademik dünyada olduÄŸu gibi birtakım normal çekiÅŸmeler, rekabetler falan olur ama birlikte davranmışlardır. Onun için de önemli bir eÅŸik noktası yani Türkiye’de bir ulusal gözlemevinin kurulması, astronomların çabalarıyla, benden önceki nesil sonra bizim nesil çabalarıyla gerçekleÅŸti. 

 

Yani bir arka plan var astronomide öteden beri. Åžimdi klasik optik astronomi, bir gözlemevinin kurulmasından sonra yeni dalga boylarında mesela ÅŸimdiki genç arkadaÅŸlar Erzurum’da DoÄŸu Anadolu Gözlemevi’nde bir kızılaltı gözlemler yapacak gözlemevi kurdular, onu geliÅŸtiriyorlar. Bu çabalar gidiyor. Türkiye’deki astronomi camiası bu bakımlardan aktif. Öte yandan astronomi hem astrofizikle bütünleÅŸti yani yıldızların yapılarının anlaşılması, hesaplanması mümkün hale geldi bütün Dünya’da. Ne zaman bu, 20. Yüzyılın ilk yarısı kuantum mekaniÄŸinin ve rölativitenin çıkmasından sonra GüneÅŸ ve diÄŸer yıldızların yapısını insanlar hesabı ettiler. O kadar eski deÄŸil. Evrenin yapısı anlaşıldı, galaksiler vesaire. Bununla birlikte hem gözlemsel astronomi geliÅŸti büyük teleskoplarla, hem de teorik tarafı astrofizik. Gözlemlerde optik gözlemlerin dışında X ışını, radyo vs. bir bu 1950’lerden 1970’lerden sonra X ışınları. Modern astrofizik gözlem ve teori olarak patladı. Bu da Türkiye’ye oldukça iyi yansıdı. Bunda birkaç kritik insanın Türkiye’ye dönüp burada öğrenci yetiÅŸtirip okul kurmaları rol oynadı. Yani teori tarafını ÅŸimdi ben söylüyorum. 

 

Yıldız yapısı konusunda Dilhan Ezer Eryurt rahmetli, o ODTÜ’ye döndü. Orada bir yıldız yapısı ekibi kurdu. Gözlemsel modern astronomi, X ışınları astronomisi alanında Hakkı Ögelman çok önemli bir rol oynadı. Aynı zamanda Ulusal Gözlemevi’nin kurulmasında da bu insanlar birleÅŸtirici, destekleyici roller oynadılar bütün önceki kuÅŸak astronomlarla birlikte. Hakkı Ögelman’ın yetiÅŸtirdiÄŸi öğrenciler, Türkiye’den proje vererek yurtdışındaki X ışını uydularında gözlem yapmaya, onun sonuçlarını yayınlamaya baÅŸladılar. O da iÅŸte benim çalıştığım yüksek enerji astrofiziÄŸini, ben teoriciyim ama deneysel dalı da geliÅŸti.

 

Hakkı Ögelman’ı da kaybettik. 1940 doÄŸumluydu, benden 10 yaÅŸ büyük ama çok yakın meslektaşım, arkadaşımdı. Çok büyük emeÄŸi olmuÅŸtur, yetiÅŸtirdiÄŸi öğrenciler de Türkiye’de bu alanın geliÅŸmesinde. Åžimdi Türkiye’de astronominin birçok dallarında, özellikle de yüksek enerji astrofiziÄŸi denen, X ışını, Gama ışını, nötron yıldızı, kara delik gözlemleri ve onların teorik analizi konusunda bayağı iyi çalışan     Dünya’da tanınan ekipler var. Optik Ulusal Gözlemevi’nden çıkan epeyce çalışma, makale var. Türkiye’deki astronomlar klasik, öteden beri uÄŸraÅŸtıkları konuları bırakıp galaksi dışında astronomiye açılıyorlar, yani iyi görüyorum ben astrofiziÄŸin geliÅŸmesini.