Geçtiğimiz aylarda Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Türkiye’de astronomi ile ilgili faaliyetler ne durumda ve gelecekte neler olacağını öngörüyorsunuz?
NASA’yı ilginç bir şekilde Türkiye’de herkes bilir. Yani Amerikalılar belki bu kadar NASA’yı bilmiyordur ama Türkiye’de neredeyse herkes bilir: NASA, NASA! Açılışı nedir dediğiniz zaman söyleyemezler ama NASA’nın uzayla ilgilendiğini söylerler, en azından bu kadarlık bir cümle toparlanabilir. NASA bizim için de çok önemlidir. Yıllarca biz büyürken, bu mesleği seven insanlar olarak, NASA’ya gitsek de çalışsak diye düşünmüştük. Dolayısıyla NASA gerçekten çok büyük işler gerçekleştirdi ve yapıyor da. Eğitim, teknoloji, bilim ve uzay konusunda her şeyi yapıyor, NASA. Çok kapsamlı bir kuruluş. Böyle bir kuruluşun, bir ülkede olması o ülkeyi gerçekten yüceltiyor ve bir lokomotiv kuruluşu olduğu için de Türkiye’yi veya o ülkeyi geliştiriyor.
Çok şükür, önünde sonunda en azından adı olan bir kurumumuz oldu. Yıllardır söyleniyordu ama yeni kuruldu. Henüz çok daha bebek, gerçek anlamda bebek yani, bakıma muhtaç. Bir insan hayatını düşünürseniz, kundakta bile değil, daha yeni doğmuş bir bebek ama biz destek verirsek, biz anlamaya çalışırsak, biz buna uygun çalışırsak Türkiye Uzay Kurumu gerçekten NASA gibi olmaz belki, o çok uzun yıllara dayanan belki ama en azından ona benzer, bize özgü hatta çok daha nitelikli bir kurum olma yolunda devam edebilir. Benim medya üzerinden Türk Uzay Kurumu’na söyleyeceğim bir şey var -iyi oldu bu soruyu sormanız- oda şu: Lütfen daha yeni doğduğunuz için, eğitim konusuna çok önem verin. Sizin eğitim branşlarınız olsun. Türkiye’deki bütün astronomi ve uzay bilimleriyle bağlantı içinde olun. Buradaki insanlarla bağlantı içinde olun. Bu insanlara hem yön verin, hem de imkânlar sağlayın. Burslarınız ve birçok şeyiniz olsun. Çünkü gerçekten bizim insanımızda pratik zeka üst düzeydedir. Pratik zeka, disiplinle birleşirse mükemmel şeyler çıkıyor. Türk Uzay Ajansı veya Kurumu, astronomiyle ilgili faaliyetleri de ele alması lazım. Sadece teknolojik olarak değil. Eğitimiyle teknolojisi de birlikte giderse çok daha etkili ve yetkili olacaktır bu iş. Şu anda daha henüz bir logosu bile yok. Duyduğum kadarıyla bu logonun Türk toplumuna açılması gerekiyormuş bir yarışma olarak. Eğer böyle bir şey olursa, hakikaten bizim gurur duyabileceğimiz ve herkesin gözünde olabilecek bir logo olmalıdır. Zaten bizim bayrağımız kendi başına bir logodur. Bizim bayrağımız ayıyla, yıldızıyla geçmişten geleceğe çoktan uzaya gitmiş bir ülkenin bayrağıdır. Dolayısıyla bu logoda bayrak temalı çok hoş bir şey olabilir. Bizimki sadece renklerden oluşmuş bir bayrak değil. Bizim bayrağımız gerçek anlamda anlamı olan bir bayraktır. Bilim var, ilim var, her şey var içerisinde. Türk Uzay Kurumu’na bunu da tavsiye ediyorum. Logoyu yaparken bayrağımızı mutlaka ön plana çıkaracak şekilde bir logo yapın. Bizim ve hepimizin aklında olsun Türk Uzay Kurumu dediğimiz zaman –TUK diye geçecek galiba: T.U.K. diye geçecek- o logonun gözümüzün önünde olması lazım ve göğsümüze takabilmeliyiz, gurur duyabilmeliyiz. Yani NASA için bir sticker ararken, bir yapıştırıcı, bir tişört ararken nasıl heyecan duymuşsak geçmişte -bu çok doğal bir şey bir başka ülkenin de olsa- kendi kurumumuz için de bunu duyabilmemiz lazım, bunu yapabilmemiz lazım. Ben çok teşekkür ediyorum, bir dizi çekim yaptınız. Yoruldunuz, geldiniz, değer verdiniz. Umarım seyircilerimiz açısından bu algılanacaktır, beğeniyle izlenicektir. Kitaplarımızı mutlaka alın. Bu kitaplar burada satış için söylenmedi. Bu kitaplar elinize ulaşsın diye yapıldı, üretildi. Hiçbir kâr amacı gütmüyor TÜBİTAK ve son derece ucuz ve kaliteli kitaplar sunuyor size. Bunları alın. Kimseye bir şey sorma ihtiyacınız kalmayacak. Oldukça da günceldir. Yenilerini de çıkartacağız, uğraşıyoruz bir taraftan. Hepinize çok teşekkür ederim. Sağ olun.