Toprağın derinliklerine kök salan, gövdesi kereste ya da odun olmaya elverişli, dallı budaklı gövdesi yüksekliklere ulaşan, uzun ömürlü bitkiye ağaç denir. Fakat bügün size ağaç kavramının tanımından bahsetmeyeceğim ağacın derinliklerine ineceğiz. Belki o zaman ağaçları daha iyi anlayabiliriz.

Ağaçları hep insanlara benzetmişimdir.  Çünkü onlar dik duruşludur. Toprağa kök saldıkça dayanıklı olur. Rüzgara karşı dayanıklıdır. Onlar meyve üretir kısır ve tembel olmaz. Gürleşmek için insanın ilme ihtiyacı olduğu gibi onların da suya ihtiyacı vardır. Aynı toprak parçası üzerinde birbirinden farklı ağaçlar var. Çınarlar, çamlar, söğütler… Sıcak bir havada yürüdüğümüzde ağaçların gölgesinde dinlenmek ne kadar çok hoşumuza gidiyor değil mi?

İnsanlara benzetiyorum demiştim ama altını çizmek istiyorum insana. Aynı toprak üzerinde yaşayıp ırkçılık yapmayanlara, üstünlük taslamayanlara… Oksijeni bol olan dünyada zehirli bombalar patlatarak zehirleyenlere değil insana…

Otel yapmak için yakılan ormanlar bir gün bizden hesap soracak. Bu hesabı dünyadayken hissedeceğiz hep beraber. Yeryüzünde bir olamayan insan acısını bir olan ağaçlardan çıkartıyor! Yeryüzünde nefes alamayan insan , nefes veren ağaçlardan acısını çıkartıyor! Onlar şunun farkında değil ki insanı da yakıyorlar. Ağaçlar kurumaz efendim, insanlar kurur, ağaçları kurutur. Ağaçlar kadar bir olamadık, güzel bir ahengi sağlayamadık. Ağaçları kestiğimiz gibi insanı katlettik. Nefes alamıyoruz artık.

 

Yassıada

 

Ey nefsini ve kendisini daraltan insan gel çıkalım bir gün şu şehirden. Ormanlara gidelim. Ağaçların deniz ile birleştiği yere gidelim. Uzanalım beraber toprağa semaları seyredelim. Çiçekleri koklayalım. Gelin beraber zamanı yavaşlatalım. Aksi halde nefessiz kalacağız.

Nasıl mı yapacağız? Ağaçların yakılmasına , kesilmesine yok edilmesine karşı çıkarak mı?

Elbette karşı çıkacağız.  Ancak çözüm bu değil. Hastalığı tedavi etmek için öncelikle hastalığın ne olduğunu bilmek gerekir. Baş ağrısına, bir ağrı  kesici verip göndermekle olmuyor, başının ağrıma sebebini bulup hastalığı kökten tedavi etme yoluna gitmek en doğru çözüm olacaktır. Geçici çözümlerle uğraşmaktan bıktık. Hazır mısınız? Size reçeteyi tarif ediyorum.

İnsana değer vermek. A şahsına, B şahsına ona, şuna, buna değil, insana değer vermek. Sen siyasi rantlar uğruna ağaçları kesip yerlerine tatil köyleri yaparsan nefesimizi engellersen  kusura bak(!) Kardeşim sen insana değer vermiyorsun.

 


 

yunus çabalak