Tarihimizde düştüğümüz hatalardan, günümüz Türkiye’si için çıkarmamız gereken başlıca dersler nelerdir? 


 

 

Şurada bir hata olduğunu düşünüyorum, bütün dünya bize karşıymış gibi görmek… Dünya o kadar da her zaman Türkiye’ye karşı değil, bir ilişki de kuruluyor. O ilişkiyi sağlıklı kurmanın gerektiğini düşünüyorum. Eskiden de kuruluyordu, bugün de kuruluyor, orada hata yaptığımızı düşünüyorum, bir hata olarak bunu söyleyeyim. Hem “Viyana’yı kuşattık ama fethedemedik.” deyip hem “Avrupalılar geldi her şeyi mahvetti.” demenin bir mantığı yok. Dediğim gibi, ben Türkiye ile Avrupa’nın arasındaki ilişkinin sağlıklı değerlendirilemediğini düşünüyorum hâlâ, o gün de bugün de… Çünkü baktığınızda sizi NATO’ya alıyor veya borç veriyor, yani bir şeyler yapıyor. Sonuçta bir Çin’e sor bakayım Japonya’dan bahsetsin sana ya da Hindistan’a sor ya da Cezayir’e sor Fransızlarla arasındakini… Ama Türkiye böyle bir dönem yaşamadı. Ben bunun biraz sağlıksız değerlendirildiğini düşünüyorum.

 

Onun dışında, ideolojik şeylerden çok ayrılıyoruz, bunların para etmediğini düşünüyorum. Bu hatalar tekrar tekrar yapılıyor ve bir sistem kuramıyoruz çünkü bir gelen ötekini bozuyor. Esas mevzu ve kavramları konuşmadığımızda, olgun bir toplum gibi bizi geliştirecek, muasır medeniyetler seviyesine getirecek şeyleri konuşmadık ama bugün değil dün de konuşmuyorduk. Yani ideolojik tartışmalar, “Tabelanın başında şu olacak mı, bunu mu giysin, onu mu yedi?” Bunları konuşacağımıza bizim esas Türkiye’yi çok kompleks bir dünyada CERN gibi bir şeyi kurmasını sağlayabileceğimizi sormamız lazım. Bunu soramadığımız ve talep edemediğimiz noktada, neden üniversite ve kütüphanelerimizin kötü olmasına uyanamadığımız noktada başarısız olmaya mahkumuz. Bu hatalar tekrar tekrar yapılıyor.

 

Millet de gidiyor Amerika’ya, orada bu hataları yapmıyorlar diye. Gerçi orada da başka hatalar yapılıyor ama hakikaten burası çok boğucu olmaya başladı. Tartışılan şeyler ilkokul 3-4 seviyesinde şeyler, çok boğuluyoruz… Küfür ve hakaretten bahsetmiyorum. Konuştukları şeylerin basitliği, o nobran zihniyet… Bu hatalar aynen yapılıyor, böyle bir toplum oluştu. Bu toplum sistem de kuramıyor çünkü çok impulsive, karşısına gelen her şeye tepkisel yaklaşıyor. Bu sürekli devam eden başka bir hata. Biz esas eğitime, sisteme ve altyapıya önem vermeliyiz.

 

Altyapı derken kanalizasyon değil tabii ama bugün Türkiye’de kaç tane laboratuvar var? Türkiye bugün Celal Şengör’ü çıkarmış, bir dinleyin ondan kendi üniversitesi dahil bütün üniversitelerin halini. O kadar en çok parayı eğitime harcıyoruz, çıkıp eğitimle ilgili bir şey sorabilecek kadar bile eğitimi yok velilerin. Benim kendi çocuğum da özel okula gidiyordu, aman tanrım bir fecaat. Zaten okul ne yapsa onu evde bozacaklar. Okul üzerinden o kadar para harcıyoruz, seksen bin lira para veriyoruz, kaç kişi alıyor o paraları. Seksen bin lira para verip, milletvekilinden kütüphane talep edemeyen, üniversiteler niye böyle diyemeyen ama onun dışında başka şeyler; Fenerbahçe mi Galatasaray mı tartışması gibi ya da ikonaklazm ile uğraşan, bunu buraya koydun, şunu indirdin, şu heykeli kaldırdın, bunlarla uğraşan bir toplum… Bu da bir hata. Biz esas işleri konuşamıyoruz, Türkiye’nin hatası değil belki ama Türklerin hatası. Bu tür çok fazla şey sayabilirim ama depresyona sokmak istemiyorum kimseyi, o yüzden burada duracağım. Güzel şeyler de oluyor Türkiye’de, mesela Fenerbahçe transfer yapmış(Flaps Club: “Sizin gibi…”) Veya benim gibi, çok doğru söyledin.