TWITTER


 

 

Aristoteles’in “varlık var olandır” cümlesinden yola çıkarak vecizeye bakalim. Hem bir varlık olarak hem de varolanları algılayıp anlamlandıran özne olarak insan, her zaman bir varoluş hali içersindedir. Böyle bir durumda gerek empirik olarak gerek düşünsel olarak hiç insana acı verir.


 

Twitter adım cevap için yeterli olur heralde. Bilgelik seviyesine göre değişik anlamların verildiği sözlerdir. Dışarıdan basit gözükür. Genelde görülen ilk anlam ile anlamlandırılır. Hakikatte ise görünen anlam ile asıl anlam arasında büyük farklar olabilir.

 

 

INSTAGRAM


 

uhutkaancevik

Felsefe nasıl ki hem düşünce, hem bilim hem de yer yer dogmatik yargılar ve metafizik yani din ile irdelenebiliyorsa ben de “hiçlik” kavramını hem bilimsel hem de metafiziksel yönden ele almak istiyorum. Herakleitos’a ait olan “karşıtların birliği” kavramını iyi anlayabilirsek hiçlik kavramını da iyi anlayabileceğimizi düşünüyorum. Materyalizm yönünden düşünürsek aklımızla, bilimle açıklayamadığımız kavramlar tanımsızdır, yani “hiçtir”. Ancak soyut olarak düşünürsek “hiç” olan, “tanımsız” olan bir kavram da o kavramın yok olduğu anlamına gelmiyor. Yani evreni de bu şekilde karşıt-zıt kavramlar bir araya gelerek meydana getiriyor. Kısacası hiçlik hem her şeydir hem hiçbir şeydir. Hiçliği ne kabul edebiliriz, ne inkâr edebiliriz.


 

umut.tekin.969

Tüm canlılar gibi insanın da en büyük gayesi var olmaktır. Yalnız, insan bir gün hiç olacağının farkındadır. Bu yüzden çeşitli uğraşlarla sürekli kendini oyalamakta ve hiçlik düşüncesini yok saymaktadır. Kendimizi oyalamadığımız zamanlarda hayat anlamsız görünür ve ölümü düşünmeye başlarız. Ayrıca hiçlik bilinmezliği de çaprıştırır, en çok bilmediğimizden korkarız.

🎯


 

sultanyeener

İnsan kendi varlığının derinliğine hissettiği merak ve yaşadığı deneyimler sonucunda duygularını anlamdirarak yaşadığı mutlu veya acı olayların ruhunda oluşturduğu her bir dalgalanmanin etkisini sorgular. Bir anlam ararcasına çıktığı bu yolculuğun farklılığı ve aynı zamanda bütünlüğü arasında zaman zaman sıkışır.Bir şeyi anlamak için birbirinin tam karşıtı iki uçta duran düşünceleri anlamak gerekir.Çünkü her şey biz onu anlayışla karşıladığımızda ve nedenlerini görebildiğimiz de var olur.🌱


 

ofarukokuyucu

Bilindiği üzere derken aslında böyle düşünmenin ancak doğru olabileceğini pekiştirmiş. Ama asıl mesele varlığın tersi olan hiçliğin var olduğu algısına sahip bireyin bu durumun ortasından kalkması düşüncesine bile tahammül edemediğindendir. Kişisel düşüncem ise “var mıyız ki hiçlikten rahatsız olalım?” 😬🧐 kolay gelsin


 

hakannkrll

Yani ben şu anda misal bir hiç olsaydım herhalde kendimi çok kötü hissederdim ama gelecekte de hiç olduğumu düşünsem çok daha kötü olurdum ruhsal olarak. Bence en kötüsü ümitsizlik,insanın umudunun olmaması. Aklıma vezirle bir hiçin hikayesi geldi.Orda hiç olan soruyordu vezirden sonra ne olacaksın diye o da padişah olamayacağı için hiç demişti diğer soran kişiyse ben şimdiden hiçim demişti gururla.Aslında bakış açısına göre de yorumlanabilir hiçlik.


 

tolgahanyildizz

İnsan eleştirel düşünüp etrafını sorgulamaya başladığından beri , Neden varım ? Niçin yaşıyorum ? Yaşamın anlamı ne ? Öldükten sonra yaşam var mı ? Sorularına sürekli olarak cevap arıyor.Bu soruların cevabını bir süre dogmatik olarak açıkladı ve kendini rahatlattı , hiç olmayacağını hep varolacağını düşündü.Ta ki tüm dogmatik safsatalardan sıyrılıp bunların saçmalık olduğu kanısına varıp veya bunları sorgulayıp ya böyle değilse ne olacak diyinceye kadar…İşte burada anlatılmak istenen bu.Ya ben bir hiçsem yokulup gideceksem o zaman bu hayatın anlamı ne ? Neden yaşıyorum.Yaşamın amacı ne.Tıpki “Tolstoy”un İtiraflarında düştüğü gibi bir durum…


 

aniltanriverdi8

Aristotle nin ‘varlık var olandır ‘ cümlesinden yola çıkarak vecizeye bakalim.hem bir varlık olarak hemde varolanları algılayıp anlamlandıran özne olarak insan,her zaman bir varoluş hali içersindedir.boyle bir durumda gerek empirik olarak gerek düşünsel olarak hiç insana en yabancı kavramlardan biri olarak karşımıza çıkar insan ne hiçi düşünebilir nede ona dokunabilir fakat hiç’i hissedebilir.Hissetigi bu hiçlik duygusu hiçbir bilgiye sahip olmadığımız için ruhumuzu kemirmeye başlar ve bu durum insanı tüketen bir hal alır.kitapta dikkatimi çeken cümlelerden bir tanesiydi üstünede biraz düşünmüştüm herkeze tavsiye ederim

 


 

FİKİR BELİRTEN HERKESE TEŞEKKÜRLER.