Toplum… Tüketim toplumu. Kendisi düşünmeyen, üretmeyen, başkalarının düşüncelerini tüketen toplum. Kültür tüketen toplum.
Herkesin zihninde örülmüş duvarlar var. Yıkılamayan duvarlar, toplum tabuları. Kendine yakın hissediyor musun bu insanları? Yoruyorlar. Sokaktaki yorgun ve endişeli toplum, yoruyor.
Ne diyor Einstein? “Başarılı bir adam olmaya çalışmayın, değerli bir adam olmaya çalışın.”
Toplumsa bunun tam aksine hareket etmekte ısrarcı. Gösteriş odaklı, para odaklı, başarı odaklı toplum.
Ama yine de insan eve dönünce rahatlıyor tabii, kalesine dönmüş oluyor. Ben size daha da rahatlamanızı sağlayacak bir şarkı tavsiye edeceğim.
Otis Redding’in uçak kazasında gerçekleşen ölümünden üç gün önce kaydını aldığı eser. Daha güzel bir veda olamazdı herhalde? Şarkının outrosunda harika bir ıslık solosu bulunuyor. Onunla birlikte çalışan Booker T. Jones, Redding’in şarkının söz yazımı bitiremediği için ıslık çaldığını söylüyor. Ayrıca şarkının Grammy ödülü de bulunuyor. (Best R&B Song)
Bir tepede uzanıp gökyüzünü seyrederken ya da balkonunuzdan dışarıyı izlerken arka fonda çalması gereken bir şarkı.
Sözlerini iyi dinlemenizi tavsiye ederim, çok anlamlı.
Kendinizi şarkıyla beraber sahilde yürürken bulacaksınız. Küçük bir iskelede oturacaksınız. Uzaklaşacaksınız kendi dünyanızdan ve toplumun vasatlığından.
Kahvenizi yanınıza alın ve bu şarkıya kulağınızı iyi verin.
Otis Redding – The Dock of the Bay.
“Bu yalnızlık beni yalnız bırakmayacak.”
Şarkının YouTube linki:
Spotify linki:
barış kasap
