”Tanrı geceyi tavandan aşağı astı. Sırf bunca kötülüğü zift gibi kalbinde taşıdığı için. Öfkesinden daha büyük bir şeyi olmadığı için. Gece o alacakaranlıkta uzunca sallandı belki biraz can çekişti, hayatında olan güzellikleri andı belki bir kaç veda sözcüğü çıkmaya çalıştı ağzından, bir kaç damla yaş düştü o gözlerinden fakat tek bir ses bile çıkaramadı. Onca çığlığı yutmuş son nefesinde bile tanrının ipi boğazına düğüm atmıştı ve Gece hiç çığlık atamamıştı. Ondandır insanların geceleri bu kadar durgun hissetmeleri ve biraz karamsarlaşmaları veya buruk hissetmeleri çünkü bizler gecenin sallanan bedenini görmedik fakat onun kırılmış gözyaşlarını kadehlerimizde yudumladık.”

 

 Çanakkale, Merkez Hamidiye Tabyası | 2019 Ocak 

 


(Konu başlığı Ümit Yaşar Oğuzcan’nın Karanlığın Gözleri adlı şiirinden)