Flaps Club olarak “Türkiye’nin Entelektüel Haritasını Oluşturmak” hedefiyle başlattığımız Flapstars projemizde, kurulduğumuz tarihten bugüne 21 Flapstar ile röportaj gerçekleştirdik. Bu röportajlarda sorduğumuz sorular, kişilerin fikir dünyasına ve çalışmalarına yönelik oldu. Doğru soruları, doğru insanlara sorduğumuz zaman, doğru cevapları alacağımıza inandık.

 

İlk Flapstar olan Celal Şengör röportajında sorduğumuz ilk soru ise şuydu: “Tutkunuzun kaynağı nedir?

 

Ardından gelen diğer röportajlarda da pek çok Flapstar’a sorduğumuz ilk soru bu oldu. Aldığımız cevaplarla, çok değerli bir arşiv oluşturduk. Ülkemizin önde gelen aydınları, yaptıkları tüm çalışmaların özünü oluşturan tutkularının kaynaklarını Flaps Club’a anlattılar. Dergimizin bu sayısında, sizlere kendi tutkularınızı bulma yolunda ilham olmasını umduğumuz bu cevapları okuyacaksınız.

 

Bu sayımızda beş Flapser’ımızın özenle yazılmış beş farklı eserini okuyacağız.

 

İlk olarak Fatih Mehmet Keşan’ın “Bulgaristan Türklerinin 1989 Göçü” isimli yazısında yüzyıllarca Türk yurdu olarak süregelmiş bu yakın coğrafyamızın büyük trajedilerinden birisine tanıklık edeceksiniz.

 

Kaan Güner’in “Yalnızız: Bir Doğu ve Batı Sentezi” isimli yazısında, Peyami Safa’nın harikulade bir eserinden yola çıkarak hazırlanmış bir medeniyetler çözümlemesini okuyacaksınız. 

 

Harun Kaytan’ın “Yemek Yemenin Sembolizmi ve İçtimai Bilinç” isimli yazısında, yemek eylemini biyolojik bir hareketin ötesinde, toplumları etkileyen bir kültür ögesi olarak inceleyeceksiniz.

 

Emine Ayşe Serindağ’ın “Orta Çağ’da Kadın ve Jeanne D’arc” isimli yazısında, Orta Çağ Avrupası’nın havasını soluyacak, toplumsal yapının ve kadınların durumunu ve cadı avcılığı kavramını irdeleyecek, Yüz Yıl Savaşları’na damgasını vuran Jeanne D’arc örneğini inceleyeceksiniz.

 

Yusuf İkbal Aldemir’in “Yürümek ve Düşünmek Üzerine” isimli yazısında ise, kadim bir felsefeden yola çıkarak bilim ve hareket kavramlarının bağlantısallığını düşüneceksiniz. 

 

Tüketeceğiniz bu eserlerin, zihninizde üretime dönüşmesini diliyoruz.